Tehlikeli Bir Hayvan Olarak Bildiğimiz Yılan, Nasıl Oldu da İyileştirici Tıbbın Sembolü Oldu?
Ama sandığınız kadar ‘mantıksız’ bir anlamı yok. Üstelik Antik Yunan mitolojisinde tanrılara kadar uzanıyor.
Tıp sembolü olarak yılanın tercih edilmesinin sandığınızdan çok daha mantıklı gerekçeleri var.
Bu sembolün kökenlerini öğrenmek için Antik Yunan mitolojisine bakmamız gerek.
İki temel versiyonu bulunan bu sembolün biri, Hermes’in caduceusu olarak bilinir; bu versiyonda yılanlar, Hermes’in sopa olarak kullandığı asanın etrafına dolanmış şekilde görünür.
Hermes, tanrılar arasında bir haberci olarak biliniyor ve bu sembol, iletişim ve ticaretin koruyucusu olarak da kabul edilir. Hermes ile ilgili başka bir hikâye de dövüşen iki yılanı ayırmak için Hermes’in bu sopayı kullandığı, yılanların da sopaya dolandığını ve dengeli bir şekilde orada durduklarıdır.
Diğer bir versiyon ise Asklepios’un asasıdır; burada ise tek bir yılan, bir asanın etrafına dolanmıştır.
Asklepios, tıbbın tanrısı olarak bilinir ve iyileştirme gücüyle tanınır. Mitolojiye göre Asklepios, hastaları iyileştirmek ve ölüleri diriltmek konusunda büyük başarılar göstermiştir. Ancak bu durum, tanrıların doğal düzenini bozduğu gerekçesiyle Zeus’un öfkesini çekmiş ve Asklepios’u öldürmesine yol açmıştır.
Zeus, onu gökyüzündeki Yılan Taşıyıcı takımyıldızına dönüştürmüş ve böylece Asklepios’un mirası sonsuza dek yaşamıştır.
Tabii yalnızca bu efsanelerle sınırlı değil.
Yılan zehirlerinin iyileştirici özellikleri ve deri değiştirme yetenekleri, yeniden doğuş ve iyileşme sembolleri olarak kabul ediliyor. Bu yüzden tıp sembolünde yılan, hem zehrin hem de şifanın simgesi olarak görülüyor.